9 Temmuz 2011 Cumartesi

Karar verme mekanizmam iflas etmiş.

Karar verme güçlüğü yaşıyorum. Kola ve çay arasında bile bir seçim yapıp, bir karara varamıyorum. Kararsızlığım hat safhada açıkçası.
Hani filmlerde sağda omuzda otura melekle, sol omuzdaki şeytan her karar aşamasında didişir ya. İşte o durumdayım tamamen. Beynimin içindeki bir ses bir şey söyleyince akabinde diğer ses karşıt bir şey söyleyiveriyor. Buna tuvalete gitmeye diye kalkıp salona gitmek de dahil hatta.
Karakterim dolayısıyla her zaman, her konuda kararsız oldum zaten. Bu beni şaşırtan bir şey değil artık ama bu sefer tek sebep karakteristik özelliklerim değil maalesef. 
Hayatımın en önemli kararlarından birini vermek üzereyim. Hayatımın boyunca yapacağım işi seçmek zorundayım. Önümdeki 4 yılı hangi şehirde, hangi okulun hangi bölümünde geçireceğime karar vermek zorundayım. Bu sefer elimdeki kararlar çay içmek kadar basit değil yani.
Keşke şu an bu kararı vermek yerine "bir çok" yaşıtım gibi "Berkecan'ın yeni sevgilisini", kırılan tırnağımı falan düşünseydim ben de.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder