18 Aralık 2011 Pazar

Bazen uzaklaşmak gerek. Bazen sevdiklerinden uzaklaşmak gerek, bazen sevmediklerinden uzaklaşmak gerek. Bazen tüm düşünceleri göğün en yüksek yerinden aşağı bırakmak gerek. 
Gözün daldığında uzun süre baktığın şeyin bir süre sonra yavaşça görünmez olması gibi bazı şeyler. Ne kadar uzun süre bakarsan, o kadar göremez oluyorsun. Bazen bakmamak gerek, bazen uzaklaşmak, gitmek gerek.
Bazen duvardaki tabloyla odaklanıyorsunuz. Uzun süre sadece ona bakıyorsun. Tek derdin o oluyor. Orada, neden o renklerin fazla kullanıldığını düşünmekten başka şey düşünemiyorsun. Tablonun yamukluğu sinirini bozuyor, kalkıp düzeltemiyorsun. Tek derdin o tablo oluyor. Halbuki tablodan başka şeylere de bakarken o tablo gayet güzeldi diyorsun. Bazen, uzun süre bakmamak gerek.
Pi sayısından nefret ediyorsun. Çünkü sabitlik seni çok yoruyor. Sabitlik ayaklarına kramp girmesine sebep oluyor.
Sanat filmlerinin sana sıkıcı gelmesinin sebeplerini fark ediyorsun. Ağır düşünceler, sabit bir noktaya bakmalar, monoton hayatlar, filmdeki yağmur sesleri, nefes alıp vermeler, yavaş hareketler, her gün aynı şeyleri yapmalar seni sıkıyor. Çünkü filmi sende olmayanı görmek için izliyorsun. Romantik komediler sana göre mesela. Bir anda güzelleşen kız, kızı deli gibi seven çocuk, çekingen kızın parlayışı, gerçek aşk, mutlu son… Sende olmayanı görmek istiyorsun.
Bazen özlemek gerek. Özlenmek gerek. Bazen özlenip özlenmeyeceğini denemek gerek. 
Bazen uzaklaşmak gerek.
Kıymetini bilmek için gitmek gerek.
Bazen gerçekleri görmek gerek. Hayalleri şehrin ıssız sokağında terk edip gitmek gerek. Onlar kötü, onlar can yakıcı, onlar acımasız. Zaten sevdiğin her şey, bir süre sonra canını yakıyor.
Bazen asla mutlu olmayacağını bilmek gerek. Kendini bilmek gerek.
Küçük mutluluklar senin olsun. Tanıdık kokular, patates kızartmaları, beklenmeyen bir anda beklemediğin bir kişiden gelen beklemediğin küçücük hatta belki onun için bir şey ifade etmeyen ama senin için önemli olan cümleler senin olsun.
Bazen bir çim adam olmak, hisleri olan bir canlı olmaktan daha güzel.
Tekrar ediyorum, hisler bir halta yaramayan ıvır zıvırlar.
Hayat bazen çok tuhaf.

2 yorum: