19 Ocak 2012 Perşembe

http://fizy.com/#s/14wgcf


Hayatta da duraklar vardı aslında. Her yorulduğumda kendime düşünme araları veriyordum. Gözlerimin her dalışında, eksikleri tamamlamaya çalışıyordum. Konuşulan konulardan, ortamdan anca bu yolla kopabiliyordum. Nereye gittiğim hiç belli olmuyordu ama nereden gittiğim belli oluyordu. Sonra gözlerimin önünde sallanan bir el beliriyordu. “Burada mısın?” Dudaklarımı çizgi film kahramanlarınınki gibi bir yay haline getirip gülümsüyordum. “Hıhı.” Aslında hiç orada olmuyordum.
Kendime göre hayattan bir kaçış yolu bulmuştum yani aslına bakılırsa. Kaçtığım yer de daha parlak bir yer değildi ama. Zaten insan gitmek ister, gider. Gittiğin yerin, geldiğin yeri aratıp aratmayacağı hep bir muamma. Olsun ama. Ne olursa olsun, ben kendime küçük sayfiye yerleri bulmuştum. Gözlerimin daldığı yerler.
Gözlerin daldığında, düşündüğün ben olayım. Hayattan kaçmak istediğin küçük aralarda bana gel. Dinlen. Belki ince belli cam bardakta bir çay içeriz. Sonra dudağımın kenarında, güldüğümde oluşan yaydan öpersin. Gidersin. Çünkü insanlar gider.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder