14 Şubat 2012 Salı

http://fizy.com/#s/2ehr7t
Görünmezliği keşfettiğini söyleseydi alkışları toplardı. Bir formül veremezdi ama. O olmaları yeterliydi. Yoktu. Görünmüyordu. Fotoselli lambalar tarafından bile fark edilmiyordu. Hiçbir geçişinde sorunsuz yanmıyorlardı. Kafasının üzerine ışıklı bir "Burdayım!" tabelası yaptırsa yeriydi. Yok oluyordu. İçinden insanlar geçiyordu. İçinden öyle insanlar geçiyordu ki, yok oluyordun. Öyle yok oluyordun ki, içinden insanlar geçiyordu. Görünürlüğü bile kaybetmişti. Son noktaydı. Hayaletler bir toplumda ne kadar yer alabilirdi ki. O kadar yoktu ki, eliyle ne tutmaya kalksa yere düşüp parçalanıyordu. Her şey içinden geçiyordu. Her şey içinden geçiyordu. Geçip gitmiyordu. Fark edilmiyordu. Yok oluyordu. İsmi unutuluyordu. İyeliğe iye değildi. Kimliği yok oluyordu. Görünmüyordu.
O aslında yoktu. Hayaletler için zaman kavramı daha zordu.
Bekledi, bekledi, bekliyordu, bekliyor. Görünmeyi bekliyor. Dilinde hep aynı şarkı.
Görünmezliği keşfetmişti ama o kadar yoktu ki ortada bir anlamı da yoktu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder